Yeni neslin gelişim sürecinin yoğun olmasıyla birlikte
tanıtım kampanyaları da evrilerek, sanal dünyanın gerçekliğiyle buluşması hız
kazanıyor. Popüler olanın her zaman daha fazla tercih edildiği bu dönemde, sevenine göre rol model kullanımı
sayesinde 15 saniyelik sosyal medya
hikayeleri üreticilerin fazla kar elde ettikleri sürecin hızlanmasına katkı sağladı. Evlere kapandığımız dönemde ilk etapta sadece sosyal medyada vakit geçirme
oranındaki artış göze çarparken devamında sorgusuz sualsız bazı ürünlere "Bu güzel" diyen fenomenler sağlam kazançlar
elde etti; biz tüketiciler ise ürünün varlığını öğrenip, kimi zaman aynı sorgu
sual aşamalarını atlayıp o ürüne sahip olabilir hale geldik. Büyük bütçeler ayrılıp günlerce senaryo
yazılan ve çoğu işe yarar fikrin çöp olduğu sektörde 'slogan.... #evdekal’
diyerek kah görsel kah evden çekilmiş kısa videolar ile de bu işin
olabileceğini görmüş olduk. Değişen süreci şaşkınlıkla izlerken gelecek ikinci
yarıda neler olacağı ise bilinmezliğini korumaya devam ediyor.
Geleneksel medyanın
hatrı sayılır ölçüde var olan pazar payı zayıflamaya başlarken hem sosyali hem
de gelenekseli birbirine entegre ederek alkış tutulacak başarılar elde edenleri
de görmezden gelemeyiz. Her zaman, her alanda halkın ne istediğini bilmek ve
ona istediğini vermek uzun vadeli planların, hedeflerin gerçekleştirilmesi için
yeterli olacaktır.
Dünyanın sancılı bir süreçten geçtiği şu günlerde sosyal
yaşamın şehirlerin yorucu etkileriyle hobilerini, ailesini, kendiyle vakit
geçirmenin nasıl bir şey olduğunu unutmuş olan bizler, bocalamaya başlayarak
kendimize dönmeye, içimizi dinlemeye başlar olduk. Sanal dünyadan kopamadan evde kalma serüvenimizi yaratıcı hale
getirirken belkide göremediğimiz düşünme ve tahammül sınırlarımızı fark eder
olduk. İletişim kurmanın farklı yollarını bulan insanoğlu bu süreçle
birlikte şikayet ettiği, aramalar, görüntülü görüşmeler, yolda yürürken etrafındaki
kalabalık... gibilerine artık ulaşamasa da özlem duyarak yürekten sarılacak
aşamaya geldi. Çokla mutlu olduğunu sanıp azla yetinebilen bir sürece gelmek
her anlamda israfçı toplum için çok da kolay olmadı. Sokakta gezmek, arkadaşlarla buluşmak, ailemize sarılmak, deniz
kenarında dalıp gitmek gibi basit görünen ama sadece kaybedince anladığımız
hayatımızın aslında önemli parçalarını oluşturan ruhsal doygunluğumuzu besleyen
bu önemli adımların kıymeti ancak böyle bir eve kapanış sürecinden geçişle
mümkün olup anlaşılabilirdi. İhtiyacımız olandan fazla kazandığımız paranın
varlığıyla bu saydığım manevi şeylerin hiçbirinin yapılamayacağının anlaşıldığını
düşünerek; yaşam serüveni devam edenler için daha fazla içsel yolcukta bulunan
değerler ile dışsal yolculuklarında iyi şanslar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme